‘İşkence’ cürmünden yargılanan polislere ‘hürriyetten mahrum bırakma’ cezası

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 21 Mart 2023 Newroz kutlamaları sonrası 14 yaşındaki Y.D., polisler tarafından zırhlı araca bindirilerek kaçırıldı ve azaba maruz bırakıldığını argüman etti. Lice Asliye Ceza Mahkemesi, olaya dair İlçe Emniyet amirlerinden Aykut Oral ile polisler İsmail Akkuş, Emre Özcan, Gökhan Bay ve Hayrettin Çakmak hakkında hazırlanan iddianamede “görevsizlik” kararı verdi. Mahkeme, 5 polis hakkında hazırlanan iddianamede “işkence” ve “kasten yaralama” kabahatlerinin yer almaması üzerine belgeyi Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Lakin evrak yine Asliye Ceza Mahkemesi’ne iade edildi.

MA’nın haberine nazaran, mahkeme, 5 Haziran’da görülen karar duruşmasında 5 polis hakkında “Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” cürmünden 8’er yıl mahpus cezası verdi. Ayrıyeten polislere “Mala ziyan verme” kabahatinden 4 bin 500 TL para cezası verildi. Tutuksuz yargılanan polisler hakkındaki cezanın münasebeti açıklandı. Mahkeme, polisler hakkında “Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” kabahatinden ceza verse de kararının münasebetini “işkence” kabahati üzerinden temellendirdi.

POLİSLERİN TEHDİTLERİ

Y.D.’nin tabirlerine yer verilen kararda, Y.D., polislerin kendisini “Kürtlere küfür edeceksin, Abdullah Öcalan’a küfür edeceksin, İstiklal Marşı’nı söyle, Mehmetçik şiirini sabaha kadar ezberleyeceksin. Şayet ezberlemezsen sırtına koyduğumuz GPS ile seni bulur ve öldürürüz. Ayrıyeten bizim seni dövdüğümüzü kimseye söylemeyeceksin, soranlara arkadaşlarınla hengame ettiğini söyleyeceksin, birine söylersen seni öldürürüz” kelamlarıyla tehdit ettiğini söyledi. Kararda, kelam konusu tehditlere işaret edilerek, öteki şahit tabirlerinin de mağdurun sözlerini dayanaklar nitelikte olduğu vurgulandı.

‘SUÇ KANITLARI GİZLENDİ’

Kararda, kimi sanıkların olay sonrası misyonlarına alışılmamış bir halde Diyarbakır’a gittiği, hasta olmadıkları halde farklı hastanelerden rapor almaya çalıştıkları, rapor aldıktan sonra da amirlerine haber vermeden Ankara’ya hareket ettikleri ve yoldayken yakalandıkları hatırlatıldı. Kararda, “Suç tarihinin 21 Mart 2023 olduğu fakat sanık tabirlerinin 25 Mart tarihinde alındığı, mağdurun olay günü başına, gözüne ve sırtına tüfeğin dipçik kısmı ile vuran ve kendisini görüntüye aldığını tabir ettiği sanık Aykut Oral’ın cep telefonunun bulunamadığı, İlçe Emniyet Amiri olarak misyon yapan ve birçok isimli soruşturmada vazife alan sanığın bu müddet zarfında cep telefonunun bulunamamasının hayatın olağan akışına muhalif olduğu ve sanığın hata kanıtlarını gizlemeye yönelik davrandığı kanaati oluşturmaktadır” sözlerine yer verildi.

‘İŞTİRAK HALİNDE HAREKET ETTİLER’

Kararda, dikkat çeken bir diğer nokta ise iddianamedeki tezlere dair kıymetlendirme oldu. Kararda, iddianamede mağdurun kim tarafından darp edildiğinin belirtilmediğine işaret edilerek, “İddianamede mağdurun kim tarafından darp edildiğinin saptanamadığı formunda belirtilmişse de sanıkların mağdur ile birlikte birebir araç içerisinde bulunduğu ve kamera kayıtlarından da anlaşılacağı üzere bu sürecin yaklaşık 25-30 dakika sürdüğü, aracın daima hareket halinde olmadığı, araç içerisinde sanıkların misyon yaptıkları amirlerinin de bulunduğu, bir kısım sanıkların buyruk komuta zincirine alışılmamış hareket ederek, amirlerinin buyruğundan bağımsız davranmasının hayatın olağan akışına alışılmamış bulunduğu ve sanıkların iştirak halinde hareket ettiği anlaşılmaktadır” tabirlerine yer verildi.

‘İNSAN ONURU İLE BAĞDAŞMAYAN HAREKETLER’

Kararda, mağdurun yaşı ve fiziki durumu dikkate alındığında plastik kelepçe takacak ve güç kullanımı gerektirecek rastgele bir olumsuz davranışın olmadığı vurgulanarak, mağdurun insan onuru ile bağdaşmayacak halde cezalandırıldığı, araç içerisinde silahlarla darp edildiği, zorla ve tehditle görüntüye alındığı, iradesine ters kelamlar söylettirildiği ve ve aşağılandığı tabir edildi. Yaşananların mağdurun bedensel ve bilhassa ruhsal istikametten acı çekmesine neden olabilecek hareketler olduğuna vurgu yapılarak, “nitelikli kişiyi hürriyetinden mahrum kılma hatasının oluştuğu” söz edildi.

‘SAVUNMALAR CÜRÜMDEN KURTULMAYA YÖNELİK’

Sanık polislerin beyanlarının soyut ve çelişkili olduğu kaydedilen kararda, polisler ortasındaki yazışmaların ve savunmalarının “Suçtan kurtulmak emeliyle ortak savunma hazırlamaya yönelik hareket” olduğu belirtildi.

İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMADI

İyi hal indiriminin uygulanmadığı kararda “(…) hatanın silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kamu misyonunun sağladığı nüfuzu berbata kullanılmak suretiyle ve çocuğa ya da vücut yahut ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan şahsa karşı işlediği, sanıkların cürmün inkarı, yargılama evresine bir katkılarının bulunmaması, bir ekip kanıtların yok edilmeye çalışılması, birden fazla nitelikli halin yer alması, mağdurun yaşı, mağdurdan rastgele bir formda özür dilenmemesi, işledikleri kabahatten ötürü rastgele bir pişmanlığının olmaması, üstlenilen kamu vazifesine riayet edilmemesi ve bir daha cürüm işlemeyeceğine dair mahkememizde olumlu bir kanaat oluşmadığı (…)” ifadelerine yer verildi.

(MEZOPOTAMYA AJANSI)